Muhammad Ali'nin 1964 ile 1974 yılları arasındaki zaferleri ve tartışmalarına odaklanan bir spor efsanesinin biyografisi olan bu film, heyecan verici bir şekilde izleyiciyi Ali'nin yaşamının o dönemine götürüyor. Oscar'lı yönetmen Michael Mann tarafından yönetilen bu yapıt, usta oyuncu Will Smith'in Ali'yi canlandırmasıyla da dikkat çekiyor.
Film, Ali'nin hayatındaki dönüm noktası olarak kabul edilen 1964 yılındaki Cassius Clay'in dünya ağır siklet şampiyonu olarak yaptığı ilanıyla başlıyor. Clay'in bu duyurusu, sadece boks dünyasını sarsmakla kalmayıp sosyal ve siyasi açıdan da büyük bir etki yarattı. Ancak, Ali'nin zaferleri sadece boks ringiyle sınırlı kalmadı.
Ali, Vietnam Savaşı'na katılma talebini reddetmesi ve Müslüman olması gibi tartışmalı duruşlarıyla da adından söz ettirdi. Bu duruşları, ırkçılığa karşı çektiği mücadeledeki cesareti ve özgürlük arayışıyla bağlantılıydı. Film, Ali'nin bu siyasi ve dini inançlarına nasıl bağlı kaldığını ve bu süreçte yaşadığı zorlukları ele alıyor.
Muhammad Ali'nin bokstaki büyük başarılarından bazıları da filme yansıtılıyor. Özellikle 1971 yılında gerçekleşen "The Fight of the Century" olarak adlandırılan Joe Frazier ile maçı, Ali'nin unutulmaz anlarından biri olarak ön plana çıkıyor. Bu maç, Ali'nin bokstaki yeteneklerinin yanı sıra, aynı zamanda boks tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor.
Film, Ali'nin gerçek yaşamından alıntılar yaparak onun kişiliği ve dönemin atmosferini izleyiciye başarıyla aktarıyor. Will Smith'in başarılı performansı, Ali'nin sözlerini ve jestlerini canlandırmada dikkate değer bir şekilde başarılı olmasıyla dikkat çekiyor. Ayrıca, filmdeki görsel efektler ve sinematografi de döneme uygun bir atmosfer yaratmada etkili bir şekilde kullanılıyor.
Sonuç olarak, bu film Muhammed Ali'nin hayatına farklı bir perspektiften bakmamızı sağlıyor. Hem spor kariyeri hem de siyasi ve dini görüşlerine odaklanarak, Ali'nin sadece bir boks şampiyonu olmanın ötesine geçtiğini gösteriyor. İzleyiciyi hem Ali'nin zaferleriyle hem de tartışmalarıyla büyülüyor ve Ali'nin bir efsane olarak nasıl hatırlanması gerektiğine dair düşünceleri tetikliyor.