Gine-Bissau'dan bir adamın Almanya'ya taşınma hikayesini anlatan bu film, kesinlikle izlenmeye değer. Filmin ana karakteri, kültürler arası çatışmalara ve doğu ile batı arasındaki çıplak gerilime ışık tutan bir adam. Almanya'ya yeni taşınmış ve yabancı bir toprakta ayakta kalmaya çalışan bu saf ve masum adam, ister istemez kendisini yer altı dünyasının hızlı yaşamına karışmış bulur.
Hikaye, adamın bir uyuşturucu satıcısıyla olan tehlikeli dostluğunu ve iki kadınla yaşadığı karışık ilişkileri anlatıyor. Bu birliktelikler, kendisinin ve yaşam biçiminin anlaşılması bakımından çok önemli rol oynuyor. Gine-Bissau'lu bu yabancı, aslında bu üç kişi aracılığıyla Almanya'nın hem en karanlık köşelerini hem de en kıvılcımlayan ışıklarını keşfeder.
Film, bir göçmenin yüzleştiği zorlukları ve çelişkileri vurucu bir şekilde ortaya koyuyor. Farklı kültürlerin çatışması, bireysel çıkarlar ve insanlık durumları üzerinde yoğunlaştırıyor. Ayrıca, genellikle kaçınılan ahlaki meselelere eleştirel bir perspektiften bakma cesareti gösteriyor.
Sonuç olarak, bu film, baştan sona sürükleyici bir hikaye anlatıyor ve izleyicileri karakterlerin iç dünyalarına derin bir yolculuğa çıkarıyor. Bu, sadece bir göçmen hikayesi değil, aynı zamanda insan doğası ve ahlaki karmaşıklığın çok boyutlu bir araştırması. Kesinlikle izlemeye değer bir film.