Uzun süredir birlikte olduğu kız arkadaşıyla Oklahoma'daki ıssız bir otoyolda sarsıntılı bir ayrılık yaşadıktan sonra, genç bir adam, sekiz ayaklı örümcek benzeri bacaklarla dönüştürülmüş bir 1968 VW Beetle'ın sınırları içine sığınır. Genç adamın yaşadığı bu travmatik ayrılık, onun hayatını kökten değiştirir. Artık yollarını belirleyen, hayata bakışını şekillendiren bir olayla yüzleşmektedir. Kız arkadaşıyla olan ilişkisinin sona ermesi, onu derin bir içsel yolculuğa çıkarır ve kendi kimliğini ve değerlerini yeniden keşfetmesine yol açar. VW Beetle'ın içine sığınması, fiziksel bir sığınak arayışının ötesine geçer. Bu araç, onun için bir güven limanı haline gelir ve ona beklenmedik bir özgürlük hissi verir.