"Brother Gökhan, Accountant Servet, Meatball Necmi ve Del Piero Hikmet" adlı bu dört eşsiz karakter, bizlerle bambaşka bir hikayenin kapılarını aralıyor. Aslında bu dört karakter, özünde tüm toplumu temsil eden figürler. Uyarlanmış arketipler aracılığıyla bize sosyal yaşamı ve insanların farklı yüzlerini sunuyorlar. İzleyiciye içinde yaşadığımız dünyanın bir aynasını tutuyorlar.
Gökhan, Servet, Necmi ve Hikmet, kurdukları bu zoraki kardeşlik ile esasen hayatın, toplumun ne denli uğrunda mücadele edilmesi gereken bir değer olduğunu, insanoğlunun sosyal bir hayvana ne kadar muhtaç olduğunu gözler önüne seriyorlar. Hapishanenin soğuk ve çelik kapılar ardındaki hayattan, topluma yeniden entegre olma sürecine uzanan yolda ne gibi engellerle karşılaştıklarını ve bu engelleri nasıl yendiklerini canlı, renkli ve çarpıcı bir şekilde aktarıyorlar.
Karakterlerin birbirleriyle ve toplumla olan etkileşimleri, sinemanın dilini kullanan yönetmenin becerikli ellerinde, insana dair tüm hikayelerin alt metnine dönüşüyor. Denetimli serbestlikten toplu terapi seanslarına, yeniden topluma entegre olma çabalarından, karşılaştıkları komik ve trajik olaylara kadar her sahneyle beraber, karakterlerin ve dolayısıyla toplumun psikolojik ve sosyolojik çözümlemesi yapılmış oluyor.
Her biri ayrı ayrı incelendiğinde etkileyici hikayelere sahip olan Brother Gökhan, Accountant Servet, Meatball Necmi ve Del Piero Hikmet, bir araya geldiklerinde seyirciye unutulmaz bir film deneyimi sunuyorlar.
Filmdeki mizahi unsurlar, hikayenin ilerledikçe daha da karmaşıklaşan durumları ve karakterlerin iç dünyalarının açığa çıkmasını sağlıyor. İzleyenleri hem güldüren hem de düşündüren bu film, toplum ve birey ilişkisini çarpıcı bir şekilde ele alıyor.