Oise'deki küçük bir köy olan Verderonne'da, yazın ilk günüdür ve Claire Darling, son gününü yaşayacağına kendini inandırmış olarak uyanır. Claire, Tiffany lambalarından kitaplara, hatıra eşyalarından antika mobilyalara kadar evindekileri ayırt etmeksizin boşaltmaya ve bir garaj satışıyla sıfırdan başlamaya karar verir. Bu ani karar, köylülerin ilgisini çeker, ancak Claire'in kızı Marie'nin dikkatini daha çok çeker. Marie, annesinin bu tuhaf davranışını anlamaya çalışırken, birlikte geçen zaman boyunca iki kadın arasındaki uzun süreli çatışmalar ve pişmanlıklar gözler önüne serilir. Her eşya bir hikaye, bir hatıra anlatırken, Claire ve Marie, geçmişlerini ve aralarındaki ilişkiyi yeniden değerlendirir. "Claire Darling" karakterinin zorlu yaşam hikayesi, izleyenlere duygusal bir yolculuk sunuyor ve aynı zamanda ebeveyn-çocuk ilişkileri, yaşlanma ve ölüm kavramları üzerinden oldukça etkileyici bir değerlendirme yapmamıza yardımcı oluyor. Sinema yoluyla insan duygularını ve hayatın karmaşıklığını anlamanın ve hikayeler anlatmanın bir başka örneği olan bu film, izleyicileri hem duygusal hem de düşünsel bir serüvene sürüklüyor.