Covid-19 pandemisi, dünya genelinde zaten mevcut olan savunmasızlıkları daha da vahim bir hale getirirken, toplumun her kademesinde sessiz sedasız kahramanlar, umudu ve geleceğe olan inancı canlı tutuyorlar. Çizmeye çalıştıkları bu aydınlık gelecek tablosu, tıpkı bir sinema filmi gibi. Yani, karşımızda sona doğru seyirciyi tatmin edecek bir dönüşüm ve umut vaadi bulunmaktadır.
Hikayenin baş kahramanları bu, adları pek bilinmeyen fakat tüm dünyada canla başla çalışan sağlık çalışanları, gönüllüler, araştırmacılar, temizlik görevlileri ve daha pek çok kişi. Onlar, bu zorlu mücadelenin en ön saflarında yer alıyorlar ve umut ışığını, çoğu zaman kendi hayatlarını tehlikeye atarak, sürdürüyorlar.
Bu dramatik ve global ölçekteki mücadele, bize adeta bir sinema filmi izliyormuş hissi yaratıyor. Ve bu filmdeki en büyük umudumuz da, senaryosunu yazdığımız daha iyi bir gelecek. Bu umutla beraber, Covid-19'dan sonra dünyanın nasıl şekilleneceğini izlemek, hem merak uyandırıcı hem de içimizde büyük bir heyecan yaratıyor.
Sonuç olarak, umutsuzluğun ve çaresizliğin hakim olduğu bu karanlık dönemde, sessiz kahramanlarımızın varlığı bize bir sinema filmi izlercesine duygu dolu anlar yaşatıyor. Onların hikayeleri, belki de en etkileyici senaryolar ve hikayelerden daha gerçek ve dokunaklı. Onlar, dünyanın dört bir yanında, daha parlak bir geleceğin umudunu ve ışığını hep canlı tutuyorlar.