Bir zamanlar, heyecanın ve hayatın hiç durmadığı, geceleri bile göz kamaştırıcı ışıklarla aydınlanan New York şehrinde... Sağa kaydılar. Bu basit hareket, bu modern dünyada aşkın ve romantizmin sınırlarını yeniden çiziyor. Tinder'ın dijital dünyasında, bu hızlı ve çoğu zaman etkisiz jest, bir anda her şeyi değiştirebiliyor. Bu, bir Hollywood yapımı kadar büyüleyici, yürek burkan bir aşk hikayesinin başlangıcı olabiliyor. Birçok aşk hikayesi gibi, bu da New York'taki gökdelenlerin gölgesinde, sarı taksilerin sürekli hareketinde ve Central Park'ın yaprakları arasında başladı. İki yabancı, bir ekrandaki resme bakarak birini tanıma umuduyla sağa kaydı. Farklı hayatlardan gelen, ancak aynı şeyi arayan bu iki kalp bir araya geldi. Bu bir zamanlar masalı, modern çağın romantizmine, New York şehrinin hızına ve belki de en önemlisi, aşkın beklenmedik ve heyecan verici doğasına bir övgüdür.