Bir sinema perdesi klasiği olan bu film, bir çocuğun iç dünyasının zorluklarına odaklanıyor ve bu zorlukların üzerinde nasıl yükseldiğini dramatik bir şekilde sunuyor. Hikayemiz, dünyaya uğramış olan, dostça bir yabancı -bir uzaylı- ile karşılaşan sıkıntıları olan bir çocuğu merkezine alıyor.
Yabancı ve çocuk arasında, zamanla kurulan ilginç ve sağlam dostluk, izleyicinin kalbini adeta yerinden oynatıyor. İçten gülümsemelere, hüzünlü göz yaşlarına tanık olan izleyici, bu süreci yalnızca bir izleyici olarak değil, neredeyse bir katılımcı gibi yaşar. Çünkü her çocuğun içindeki 'Kahraman' başrolde.
Bu hikayeyi özgün kılan ise; çocuğun, uzaylıyı dünyadan kaçırıp, kendi evine, yani kendi gezegenine geri gönderme cesaretini bulmasıdır. Bu basit gibi görünen ama cesareti ve özveriyi gerektiren görev, çocuğun yaşadığı içsel dönüşümü ve olgunlaşmayı simgeliyor.
Filmin sonunda ise, izleyici, bir çocuğun dünyadan bir uzaylıyı kaçırabileceği fikriyle hem şaşırmış, hem de bu çocuğun gösterdiği cesaret ve olgunluk karşısında derinden etkilenmiş olacaktır. Bu film, sadece bir bilim kurgu hikayesi değil, aynı zamanda çocuk olmanın zorluklarına, hayatın getirdiği sınavlara, dostluğun ve cesaretin anlamına dair bir alegoridir.
Mükemmel bir nostalji
1
2