Film, bir hapishane ayaklanmasının iki farklı tarafında yer alan iki adamın dramatik hikayesini ele alıyor. Bir yanda isyanı örgütleyen mahkum, diğer yanda ise olayların içinde sıkışıp kalmış genç bir gardiyan bulunuyor. Attığı yanlış adım sonucu genç gardiyan kendini beklenmedik bir durumun içerisinde bulur. Hayatta kalmak için seçtiği yol ise oldukça tehlikeli ve çaresiz bir yöntemdir: Mahkumlar arasına katılmak ve onlardan biri gibi davranmak.
Bu durum gardiyanın hem bedensel hem de psikolojik açıdan bir sınavdan geçmesine yol açıyor. Filmde, umutsuzluk içindeki gardiyanın başına gelenleri ve isyanın lideri olan mahkumun hikayesini detaylı bir şekilde takip ediyoruz. Hapishane isyanı sırasında bir yandan mahkumlar, bir yandan da gardiyanın bakış açısını görme fırsatı buluyoruz.
Filmin senaryosu, karakterlerin iç dünyalarını ve psikolojik durumlarını büyük bir ustalıkla işliyor. Bu sayede izleyici, hapishane ayaklanmasının yarattığı buhranın insan ruhunda yarattığı hasarı çok daha derinlemesine anlayabilme fırsatı buluyor. Her iki adamın da kendi perspektiflerinden hikayenin gelişimini izlemek hem sürükleyici hem de derin düşündürücü bir deneyim sağlıyor. Bu hikaye, izleyenlerin zihinlerinde hapishane ayaklanmalarının gerçek yüzünü ve bu olaylar sırasında insanların nasıl hayatta kalmaya çalıştıklarını somutlaştırıyor.