"Ray Mandel isimli bir LAPD (Los Angeles Polis Departmanı) memurunun hayatındaki unutulmaz bir geceyi izliyoruz. Sinemanın siluetler arasında gezinerek ilerlediği bu öykü, Ray'in iki serbest polis katili peşindeki amansız avını anlatıyor. Sinema, bu durumun bir polisin hayatında ne tür psikolojik ve duygusal etkiler yaratabileceğini merkeze alıyor; bu sürecin profesyonel ve kişisel hayatının üzerinde yarattığı ağır baskıyı gösteriyor.
Hikaye, izleyiciyi gecenin karanlık ve belirsiz köşelerine, terk edilmiş sokaklara, arka sokaklara çeken bir atmosferde ilerliyor. Ray Mandel, uzun yıllarını hizmete adadığı şehri, bir zamanlar güvenli ve sakin olan bu yerleri suçla dolu bir savaş alanına dönüşmesine tanıklık ediyor.
Karşımızda, çaresizlik ve öfke arasında bocalayan, iki polis katilini adalete teslim etme kararlılığına sahip bir polis memuru var. Ray, bu zorlu avın, hem kendisini hem de şehri saran korku ve kaosu sona erdireceğine inanıyor. Her şeyden önce, bu film Ray'in öyküsünü anlatıyor; umudunu, korkusunu, inancını ve belki de en önemlisi, adaletin peşinden koşma tutkusunu gözler önüne seriyor."