"Max ve Helene", Simon Wiesenthal'in romanından esinlenilerek oluşturulan bir televizyon filmi. Filmin temelini, aralarında işkence dolu bir aşk hikayesi bulunan Max ve Helene'nin gerçek hikayesi oluşturuyor. Max, parlak bir geleceği olan Yahudi bir öğrenci; Helene ise katı bir anti-semitistin genç kızıdır.
Film, bu olasılıksız aşkın, zorlu sosyal ve politik koşullar altındaki kırılganlığını muazzam bir ustalıkla ele alıyor. Max ve Helene arasındaki yakınlaşmanın, baskıcı bir toplumda aşkın rengini nasıl da değiştirebildiğini, aşkın gücünün nefretin karanlığını nasıl aydınlatabildiğini gözler önüne seriyor. Ancak aynı zamanda, aşkın kimi zaman acımasız tarih karşısında da ne kadar savunmasız kalabildiğini de gözler önüne seriyor.
Oyunculuklar ise filmi ayakta tutan diğer önemli unsurlardan biri. Max ve Helene'i canlandıran aktörler, karakterlerin iç dünyasını ve duygusal çalkantılarını başarıyla yansıtmışlar. Filmin genel atmosferi, dönemin kasvetli ve bastırılmış havasını başarıyla yansıtıyor.
Sonuç olarak "Max ve Helene", aşk ve nefret, umut ve umutsuzluk arasında sıkışıp kalmış iki genci anlatan, etkileyici ve duygusal bir film. Bu türün severlerinin kaçırmaması gereken bir yapıt.