Oblivion

"Yıllarca beklenen gün geldi, sonunda buradayız." diyerek başlamak istiyorum. Tom Cruise'ın başrolünde olduğu, bir dönem bilim kurgu sinemasının en iddialı yapımlarından biri olan "Oblivion" filmini değerlendireceğim. Film, 2077 yılında geçiyor. Dünya, uzaylılarla yapılan bir savaş sonucunda büyük bir yıkıma uğramış ve insanlık artık Ay'da yaşamaktadır. Tom Cruise ise on yıl boyunca, Dünya'daki son enerji kaynaklarını çıkarmakla görevlendirilmiş bir askeri canlandırmaktadır. Ancak, bir süre sonra karakterimizin kendini ve misyonunu sorgulamaya başladığı bir döneme tanık oluruz. Film, görsel efektler ve atmosferik sahnelerle doludur. İzleyiciyi kendine çeken bu ögelerin yanı sıra, senaryo da oldukça sürükleyicidir. Tom Cruise, karakterinin iç dünyasını başarılı bir şekilde aktarır ve izleyiciye birçok duygusal sahne sunar. Bir yandan da, karakterimizin Dünya'da yaşadığı anılarının yanılsama olduğunu keşfetmesiyle birlikte, gerilim ve gizem dozu artar. "Oblivion", sadece bir bilim kurgu filmi olmaktan öte, insan doğasını, bilinçaltını ve gerçeklik algısını sorgulayan bir yapıttır. Karakterimizin, misyonunun gerçek amacını öğrendikçe, kendi kimliğini bulmaya çalışması izleyiciyi derin düşüncelere sürükler. Film, yaşamın anlamını, geçmişle hesaplaşmayı ve umudu konu alır. Filmin yönetmeni Joseph Kosinski'nin estetik anlayışı da göz ardı edilmemelidir. Filmdeki distopik dünya tasvirleri ve teknolojik detaylar çok başarılı bir şekilde yansıtılmıştır. Ayrıca, M83 tarafından bestelenen müzikler filme ayrı bir hava katmaktadır. Sinematografi ve kurgu da oldukça etkileyicidir. Sonuç olarak, "Oblivion" vizyoner bir bilim kurgu filmidir ve izleyiciyi gerçek ve yanılsama arasında bir yolculuğa çıkarır. İnsanlık, umut ve kimlik kavramları üzerine derin düşüncelere yöneltirken, görsel efektleri ve etkileyici atmosferiyle de izleyiciyi büyüler. Tom Cruise'ın performansı, yönetmenin çarpıcı görsel anlatımı ve senaryonun sürükleyiciliğiyle, "Oblivion" sinemaseverler için kaçırılmaması gereken bir deneyim sunar.