Ölü Ozanlar Derneği
-
O kadar güzeldi ki…Spoiler yediğim için ne olacağını bilerek izledim ama ona rağmen o kadar keyifli ve akıcıydı ki.Duygusal biri olduğum için sık sık gözlerim doldu ve ağladım 😭 aslında film beni düşüncelere sevk etmedi değil ama çok da fazla düşünmek istemiyorum çünkü eğer düşünürsem yapmaya cesaret edemeyeceğim hayaller dünyasında dolaşmak istemiyorum.Neil gibi ne yapmak istediğimi hala biliyor değilim ama yapmayı sevdiğim şeyleri biliyorum.Bunu mesleğe dönüştürmek istediğimdeyse herkesin dediği tek şey aç kalırsın oluyor.Biliyorum eminim içinizden kim ne derse desin sevdiğin şeyi yapmalısın diyorsunuzdur ama bu sanıldığı kadar kolay değil.Ailem hiç baskıcı sayılmaz hatta Neil’in ailesinin yanında melek kalırlar ama içten içe garanti bir meslek yapmamı istediklerini biliyorum.Onlar da kendilerince haklılar tabii.Bu zamana kadar hep zorluk çekmişler ve kendi çocuklarının biraz da olsa rahata ermelerini istiyorlar eminim hepimizin ailesi biraz böyledir.Bana gelirsek yüksek maaşlı, stresli bir iş yerine düşük maaşlı, stressiz ve mutlu bir işi tercih ederim ama bu şu anki çalışmayan, geçim derdi olmayan benim düşüncelerim ya ilerideki ben pişman olur ve potansiyelini daha iyi bir işle değerlendirebilecekken bu işi seçtiğim için pişman olursa.Yanlış seçim yapmaktan o kadar çok korkuyoruz ki en sonunda seçim yapmayıp ailemiz ya da toplum tarafından bize dayatılan o seçimlere uymak zorunda kalıyoruz.Arada istisnalar yok değil tabii kimisi tarihin tozlu sayfalarına karışıyor kimisi de dünyaca ünlü sanatçılar, büyük insanlar oluyorlar.Bir de hobinin işe dönüşmesinin bir dezavantajı olduğunu düşünüyorum.Sonuçta en başta o sadece hobimizdi.Hiçbir zorunluluk olmadan içinden geldiği için yaptığın bir şey ama o işe dönüştüğü an içinden gelip gelmemesinin bir önemi yok onu yapmak zorundasın yoksa aç kalırsın.Filmde de bahsedildiği gibi öldüğümde bir hayat yaşamadığımı görmek istemiyorum ama hayallerimin ya da öyle olduğunu sandığım şeylerin peşinden koşarken sefalet çekmek de istemiyorum açıkçası ben GERÇEKTEN ne istediğimi bilmiyorum.Nasıl bilinir onu da bilmiyorum.Daha sadece 18 yaşındayım.Bunları düşünmek yerine gençliğimi yaşamam gerekir ama bu durumda düşünmeden edemiyorum.Düşünmek beni bir sonuca ulaştırıyor mu hayır ama yapabilecek daha iyi bir şeyim yok çünkü gelecek kaygısı çekerken yarınım yokmuşçasına eğlenemiyorum maalesef.Bana ben dışında kimsenin yardım edemeyeceğini de biliyorum ama işte bazı şeyleri ne kadar düşünürsem düşüneyim bulabildiğim tek şey hiçbir sonuca varamadığım oluyor.
-
Yaşadığımız sistem,içinde olduğumuz toplum,bunlar o kadar çok insanı aynı anda etkiliyor ki,yazdıklarının hepsini yaşamışım,tecrube etmişim.Düşünceler içinde kalmak,geleceği planlamak ama hicbir zaman planladiğin şeyi yapmaya gücünün yetmemesi.Bunların hepsi o kadar bariz ki,artık düşünmeği bile layık görmüyorsun ama düşünüyorsun işte.Yapamayacağını bile bile her gün aynı eziyet.Ailenin baskıcı olmama dışında söylediğın her şey benim için de tıpa tıp aynı şeyler.Artık saldım hayal kurmayı da,yapa bilecekmiyim onu da düşünmeyi de.Çünki artık kendime hiç ama hiç güvenim kalmadı.Beni kendime güvensiz hiss etdirdiler ve beni bitirdiler kısacası.Hicbir şeyi yapa bileceğime güvenemez hala geldim.Bunu yapmak zorunda olduğum zamanlarda da sadece düşünmeyerek,”ne olursa olsun” diyerek bir şeyilde hall eder oldum.Kendine güvenememe,gelecek kaygısı aynı yerde eziyyete dönüşüyor.En kötü ihtimal niel’in yaptığını yapıp kurtulurum deyip, zihinsel işkenceden kurtarıyorum kendimi.
O kadar güzeldi ki…Spoiler yediğim için ne olacağını bilerek izledim ama ona rağmen o kadar keyifli ve akıcıydı ki.Duygusal biri olduğum için sık sık gözlerim doldu ve ağladım 😭 aslında film beni düşüncelere sevk etmedi değil ama çok da fazla düşünmek istemiyorum çünkü eğer düşünürsem yapmaya cesaret edemeyeceğim hayaller dünyasında dolaşmak istemiyorum.Neil gibi ne yapmak istediğimi hala biliyor değilim ama yapmayı sevdiğim şeyleri biliyorum.Bunu mesleğe dönüştürmek istediğimdeyse herkesin dediği tek şey aç kalırsın oluyor.Biliyorum eminim içinizden kim ne derse desin sevdiğin şeyi yapmalısın diyorsunuzdur ama bu sanıldığı kadar kolay değil.Ailem hiç baskıcı sayılmaz hatta Neil’in ailesinin yanında melek kalırlar ama içten içe garanti bir meslek yapmamı istediklerini biliyorum.Onlar da kendilerince haklılar tabii.Bu zamana kadar hep zorluk çekmişler ve kendi çocuklarının biraz da olsa rahata ermelerini istiyorlar eminim hepimizin ailesi biraz böyledir.Bana gelirsek yüksek maaşlı, stresli bir iş yerine düşük maaşlı, stressiz ve mutlu bir işi tercih ederim ama bu şu anki çalışmayan, geçim derdi olmayan benim düşüncelerim ya ilerideki ben pişman olur ve potansiyelini daha iyi bir işle değerlendirebilecekken bu işi seçtiğim için pişman olursa.Yanlış seçim yapmaktan o kadar çok korkuyoruz ki en sonunda seçim yapmayıp ailemiz ya da toplum tarafından bize dayatılan o seçimlere uymak zorunda kalıyoruz.Arada istisnalar yok değil tabii kimisi tarihin tozlu sayfalarına karışıyor kimisi de dünyaca ünlü sanatçılar, büyük insanlar oluyorlar.Bir de hobinin işe dönüşmesinin bir dezavantajı olduğunu düşünüyorum.Sonuçta en başta o sadece hobimizdi.Hiçbir zorunluluk olmadan içinden geldiği için yaptığın bir şey ama o işe dönüştüğü an içinden gelip gelmemesinin bir önemi yok onu yapmak zorundasın yoksa aç kalırsın.Filmde de bahsedildiği gibi öldüğümde bir hayat yaşamadığımı görmek istemiyorum ama hayallerimin ya da öyle olduğunu sandığım şeylerin peşinden koşarken sefalet çekmek de istemiyorum açıkçası ben GERÇEKTEN ne istediğimi bilmiyorum.Nasıl bilinir onu da bilmiyorum.Daha sadece 18 yaşındayım.Bunları düşünmek yerine gençliğimi yaşamam gerekir ama bu durumda düşünmeden edemiyorum.Düşünmek beni bir sonuca ulaştırıyor mu hayır ama yapabilecek daha iyi bir şeyim yok çünkü gelecek kaygısı çekerken yarınım yokmuşçasına eğlenemiyorum maalesef.Bana ben dışında kimsenin yardım edemeyeceğini de biliyorum ama işte bazı şeyleri ne kadar düşünürsem düşüneyim bulabildiğim tek şey hiçbir sonuca varamadığım oluyor.
15
2