Pixie, annesinin ölümünü intikam almak için kurnazca bir soygun planlar. Ancak bu eylemin sonucunda, İrlanda'nın dört bir yanında onu avlamak isteyen gangsterlerden kaçmak zorunda kalır. Sadece bir soygun hikayesi olmanın ötesinde, film aynı zamanda genç bir kadının ataerkil toplumla başa çıkma ve kendi kaderini seçme hikayesidir.
Pixie, geleneksel toplum düzenine, erkek egemen kural ve kısıtlamalara meydan okuyor. Masumiyetini ve naifliğini her ne pahasına olursa olsun korumaya çalışırken, aynı zamanda acımasız bir dünyada hayatta kalmak için güç ve anlayış kazanır. Film, kendi kaderini çizen, güçlü ve bağımsız bir karakter olan Pixie etrafında dönerken, seyirci de bu genç kadının kişisel gelişim hikayesini yakından takip etme fırsatı bulur.
Kısacası, sıradan bir suç draması sandalyenize yapışmanızı sağlayacak kadar heyecan verici olabilir, ancak Pixie'nin hikayesi daha fazlasını sunuyor. Bu film, bir yandan bir suç öyküsü anlatırken, diğer yandan da genç bir kadının toplumun ona empoze etmeye çalıştığı sınırları kırmak ve kendi yüzleşmeleriyle başa çıkmak için yaptığı mücadeleyi konu alıyor. Hem gerçekçi hem de cesur bir film olan 'Pixie', bu öğeleri ustaca birleştirerek, seyircinin empati kurabileceği, etkileyici ve unutulmaz bir hikaye sunuyor.
Zaman kaybı filmlerden biri daha.
Aslında başlangıcı harikaydı, ama sonra durağanlaştı.
0
0