"Colin, bir yol kazasına rastlar. Karşısında duran manzara sert ve çarpıcıdır; bir ölü adam, bir kadınsı cazibe sembolü güzel bir kadın ve bir bavul dolusu para. İlk etapta kendi içinde doğru olanı yapma savaşı verir. Fakat kısa bir süre içinde kendini tehlikeli bir komployun içinde bulur.
Film, Colin'in karşılaştığı bu durumu merkeze oturtarak başlar. Colin, aslında herkesin bir noktada rastlayabileceği bir durumu yaşar; etik değerler ve bencil arzular arasında kalır. Parayı alıp gitme düşüncesi, belki de birçok kişinin aklından geçebilecek bir ihtimal olurken, Colin içinde bulunduğu bu durumu etik değerleri çerçevesinde çözmeye çalışır.
Ancak filmin ilerleyen sahnelerinde görürüz ki, Colin'in yolu daha karmaşık ve tehlikeli bir hal alır. Elindeki paranın aslında bir suç örgütüne ait olduğunu öğrendiğinde işler tamamen değişir. Doğruyu yapma çabası onu büyük bir belanın içine sürükler.
Film boyunca, Colin'in bu sarmal içinden nasıl sıyrılacağına dair bir merak uyandırılıyor. Yönetmenin bu durumu merkeze alarak oluşturduğu gerginlik ve merak duygusu, filmi izlerken sizi de Colin'in durumuna ortak ediyor. Bu karmaşık ve tehlikeli durumun içinde kendinizi bulurken, Colin'in neyi seçeceği ve hangi yöne gideceği konusunda sürekli bir tahmin yürütüyorsunuz."
Sonuç olarak, hem etik değerler üzerine düşündüren, hem de sizi karmaşık bir olay örgüsünün içine çeken bu film, izleyiciyi adeta bir 'etik değerler labirenti'ne' sokuyor. İçinde bulunduğu durumları ve karakterin psikolojik durumunu iyi bir şekilde izleyiciye sunan bu film, sadece sıradan bir gerilim filmi olmanın ötesine geçiyor.