Suç dolu geçmişi olan Kermek ve sevgilisi Eva, Kazakistan steplerindeki suçla dolu geçmişlerini geride bırakma arzusu içindedirler. Kermek'in büyük bir hayali vardır: dağların eteklerine bir sinema salonu inşa etmek. Bu sinema salonu, sadece onları suç dolu geçmişlerinden ayırmakla kalmayacak, aynı zamanda kültür ve sanata olan tutkularını da paylaşabilecekleri bir mekan olacaktır.
Kermek ve Eva, geçmişte yaptıkları hataların gölgesinden kurtulmak için hayallerinin peşinden gitmeye kararlıdırlar. Kermek'in sinema salonu hayali, onların sadece yeni bir hayat kurma isteğini değil, aynı zamanda daha güzel ve anlamlı bir dünya arzusunu da temsil eder. Ancak bu hayale ulaşmaları hiç de kolay olmayacaktır. Kazakistan'ın sert ve acımasız stepleri, hayalleri için savaşmak zorunda olan bu çiftin karşısına sayısız engel çıkaracaktır.
Yolculukları boyunca, Kermek ve Eva'nın bir sinema salonu kurma hayalleri, aşklarını, dürüstlüklerini ve insanlıklarını sorgulamalarına neden olacak. Bu hikaye, hayaller ve gerçekler arasındaki çizgiyi çarpıcı bir şekilde gösterir. Bir yandan hayallerinin peşinden gitmeye çalışırken, diğer yandan da gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalacaklar.
Kermek ve Eva'nın hikayesi, cesaret, aşk ve hayallerin izini sürer. Bu, hayatın zorluklarına karşı koyarak kendi hayallerinin peşinden gitme kararlılığını gösteren, insana dair bir hikayedir. Kendi geçmişlerinden kaçmayıp, onunla yüzleşerek, daha güzel bir gelecek yaratmayı hedefleyen bu çiftin öyküsü, umudun ve direncin simgesi olmuştur.