Bir kadının yaşadığı travmatik bir kaza sonucunda her sabah hafızası sıfırlanarak uyanmasını konu alan bu film, gerçekten sürükleyici bir deneyim sunuyor. Her yeni güne, geçmişi hakkında hiçbir şey hatırlamadan başlayan bu kadının hikâyesi, izleyende derin izler bırakıyor. Ancak bir gün, hayatına dair yeni ve korkutucu gerçeklerin ortaya çıkması ile başkarakterimiz, etrafındaki herkese karşı şüphe duymaya başlıyor.
Sadece hafızasını yitirmiş bir kadının günlük yaşantısının değil, aynı zamanda bu yaşantının ardında yatan korkunç gerçeklerin peşine düştüğümüz bu film, bir yandan da güvensizlik ve belirsizlik duyguları ile nasıl başa çıkılabileceğine dair bir ders niteliği taşıyor. Başkarakterin, sevdikleri ve tanıdıkları hatta en yakınlarına olan güvenini kaybetmesi ve kendisiyle beraber izleyenleri de sürekli bir gerilim halinde tutması, filmin dikkat çeken yönlerinden biri.
Bu film, karmaşık ve sorgulayan karakteriyle psikolojik gerilim türünün başarılı bir örneği olmuştur. Her bir sahnenin, başkarakterimizin içinde bulunduğu belirsizliği ve korkuyu daha da derinleştirdiği bu sinematik şaheser, izleyeni sadece hikaye boyunca değil, film bittikten sonra da etkisi altına almayı başarıyor. Hem hikayesi, hem de mükemmel oyunculuklarıyla izleyenlerin aklında kalıcı bir iz bırakmayı başarıyor.
hayatımda izlediğim en üzel film
0
0