Çin'in en ölümcül özel kuvvetler operatörü, denizlerde sakin bir yaşama yerleşiyor. Sadist paralı askerler yakındaki sivillere hedef almaya başladığında, yeni bulduğu huzuru geride bırakmak ve bir asker ve koruyucu olarak görevlerine dönmek zorunda kalıyor.
Çin kökenli bu kahraman, hayatının sonraki aşamasını dalgalarla mücadele ederek ve denizin sakin ritminde yaşayarak planlamış. Ne var ki, masum sivillerin acımasızca avlandığı bir dünyada huzura ermek hiç de kolay olmuyor. Kendisine, bir zamanlar ayrılmış olduğu görevine tekrar dönme zorunluluğu doğuyor. Bu noktada, büyük bir çarpışmanın eşiğinde, eski askeri yeteneklerine ve koruyucu içgüdülerine geri dönmekten başka çaresi kalmıyor.
Deniz dalgalarının rahatlatıcı sesi yerine, şimdi silahların patlama sesleri ve bir hayatta kalma mücadelesi içindeki insanların çığlıkları ona eşlik ediyor. Sıradan bir vatandaş olmak, kendi hayatını yaşamak arzusuyla sürekli çelişen bir durum söz konusu. Ancak, yıllar boyunca kazanılmış olan özel kuvvetler yetenekleri ve o koruyucu ruh, onu zor zamanlarda yanıltmıyor. Sonuç itibariyle, belki de bu kahraman, hiçbir zaman tam anlamıyla savaşçı ruhunu terk edemeyecektir. Gerçekten de, bir asker her zaman bir askerdir ve bu film, bunu kesinlikle bize hatırlatıyor.