Peter, ailesinin sürekli bekar durumu hakkındaki yargılarından kaçmak için adeta çaresiz. Bu durumdan kurtulmak için ne yapabileceğini düşünürken aklına harika bir fikir geliyor: En iyi arkadaşı Nick'i kandırmak. Onu, tatil boyunca kendisiyle birlikte olmaya ve şimdi bir ilişkileri olduğunu farz etmeye ikna eder.
Film, Peter'ın bu öneriyi Nick'e getirdiği anla başlıyor. Buradan itibaren hikaye, komedi ve drama unsurlarını bir araya getiren bir yolculuğa dönüşüyor. İkili, ailelerine ve arkadaşlarına bu yalanı nasıl satabileceklerini ve elbette bu süre zarfında onların tepkilerini nasıl yöneteceklerini çözmeye çalışıyorlar.
Filmdeki en ilginç noktalardan biri, Peter'ın bekar olduğunu kabul etmekte zorlandığı ailesinin aslında ne kadar sevgi dolu ve anlayışlı olduğunun gösterilmesi. Bu, Peter'ın kendi kimliği ve ilişkileri hakkında korkularını ve önyargılarını yeniden değerlendirmesine yardımcı oluyor. Aynı zamanda, bu durum izleyeni de, insanların genellikle kendilerini ne kadar çok sınırladıkları ve bu sınırlamaların çoğunun aslında kendi kafalarında oluşturdukları engeller olduğu konusunda düşündürüyor.
Öte yandan, Peter ve Nick arasındaki arkadaşlığın derinlemesine incelenmesi, filmin bir diğer çekici yönü. İki arkadaşın nasıl birer birer duygusal zorluklarına rağmen birlikte hareket edebildikleri ve birbirlerinin en iyi ve en kötü yanlarını kabul edebildikleri gözler önüne seriliyor.
Sonuç olarak, bu film, bir yandan komik bir hikaye anlatırken, diğer yandan da kendine, aşka ve arkadaşlığa dair evrensel sorunları ele alıyor. İçerdiği mizah, duygusal derinlik ve karakter gelişimleri ile izleyenleri hem eğlendiriyor hem de düşündürüyor.